Yavuz Ağıralioğlu, Muhsin Yazıcıoğlu'nun yanından neden ayrıldı, onu neden yalnız bıraktı?

YÜZ İFADELERİNDE GERGİNLİK

BabalaTV 'ye konuk olan A Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu kendisine sorulan ''her defasında andığınız, her defasında dava arkadaşım Başkanım dediğiniz Muhsin Yazıcıoğlu ile alakalı bir sorum olacak,  Anahtar Parti Muhsin Yazıcıoğlu ve Sinan Ateş davalarında Anahtar rolü olacak mısınız bu konularla ilgili ne yapacaksınız?

''Muhsin Başkanın bir Partisi var,
'' Bizim mahcubiyetlerimiz var, hatıra defterine ismimi yazamadım, Kalbime yük ettiğim utanç saydığım, bizim başımıza böyle bir şey gelseydi gök kubbeyi yıkacağına inandığımız birinin arkasından hiç bir şey yapamamış olmanın mahcubiyeti bize zillet olarak kalsın'' diyerek Yazıcıoğlu'nun ölüm davası hakkında hiç bir şey yapmadığını Ağıralioğlu itiraf etti.

Ağıralioğlu, ''Üzerinden 15 -16 yıl geçmiş bir dava için şöyle yapacağız böyle yapacağız diye konuşulmaz deyince Salondakilerin Başkan Ağıralioğlu'nun yıllarca aynı davaya hizmet etmiş Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun kendisi ile birlikte anılmasına kızgın bir ifade sergilemesi salonda soğuk bir rüzgarın esmesine sebep oldu  kendisini izleyenlerin yüz ifadelerinde birden gerginlik belirdi.

Yavuz Ağıralioğlu'nun Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte başlayan siyasi öz geçmişi.

İDEOLOJİLERİ FARKLILAŞTI
1990'ların başında, ayrılık, ideolojik farklılıklardan kaynaklanıyordu ama bunu çok az insan biliyordu.

Rahmetli  Yazıcıoğlu'nun milliyetçi ve İslamcı yaklaşımları, Alioğlu'nun daha bağımsız ve farklı ideolojik duruşuyla örtüşmüyordu. Bu farklılıklar, yıllarca aynı yolda yürüyen bu iki dava arkadaşının yolarının ayrılmasına  neden oldu.

Yavuz Alioğlu’nun siyasi düşünceleri, genellikle daha liberal ve bağımsız bir çizgideydi. Muhsin Yazıcıoğlu ise daha milliyetçi ve İslamcı bir perspektife sahipti. Alioğlu, parti içindeki bazı stratejik kararların ve ideolojik duruşların, daha geniş bir kitleye hitap etmediğini düşünüyordu. Bu nedenle, daha bağımsız bir çizgide hareket etme ve farklı bir siyasi yapı kurma isteği, ayrılığın temel sebeplerinden biri olmuştu.

Yavuz Ağıralioğlu ve Muhsin Yazıcıoğlu, Milliyetçi Hareket Partisi döneminde birlikte çeşitli çalışmalara katılmışlardı, pek çok etkinlikte bir araya gelmişlerdi ve aynı siyasi platformda yer almışlardı. Ancak zamanla farklılıklar belirginleşince, bu birliktelik yerini ayrılığa bıraktı. Yine de o dönemdeki birlikte çalışma deneyimleri, her iki ismin de siyasi kariyerine önemli katkılar sağladı.

AĞIRALİOĞLU BİR AÇIKLAMA YAPMADI

Rahmetli Muhsin Yüceoğlu'nun ölümüyle ilgili Yavuz Alioğlu bir açıklama yapmadı,ve dahası Başsağlığı mesajı dahi bulunmuyor.

Yavuz Alioğlu ile Muhsin Yazıcıoğlu arasındaki sürtüşmenin temel nedeni, ideolojik ve stratejik farklılıklardı.

Muhsin Yazıcıoğlu, daha çok milliyetçi ve İslamcı bir çizgide politikalarını sürdürürken, Yavuz Alioğlu daha bağımsız ve liberal bir yaklaşımı benimsiyordu. Özellikle parti içindeki bazı stratejik kararlar, ittifaklar ve politik duruşlar bu ayrılığa zemin hazırladı. Yani temel olarak farklı vizyonlar ve farklı yaklaşımlar bu sürtüşmenin ana sebepleriydi.

Yavuz Alioğlu, şu anda kurduğu Anahtar Parti ile genel olarak Türk-İslam sentezi ve milliyetçi-muhafazakâr bir çizgide hareket ediyor. Bu noktada Muhsin Yazıcıoğlu’nun fikirlerinden izler taşıdığı söylenebilir.

SEVENLERİ DESTEK VERİRMİ?

Yani parti politikaları, Yazıcıoğlu'nun ideallerine ve düşünce yapısına yakın bir perspektif sunuyor.

Bu tür durumlarda genelde geçmişten gelen ideallerin ve siyasi mirasın devam ettirilmesi, bir tür aidiyet duygusu yaratabiliyor. Yavuz Alioğlu, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ideallerine saygı göstermek ve onun fikirlerini yaşatmak adına böyle bir çizgide hareket ediyor gibi görünüyor.

Sosyal medya paylaşımlarında Yavuz Alioğlu, Muhsin Yazıcıoğlu’nun görüntülerini paylaşarak, partinin köklerini ve geçmişini vurgulamayı, aynı zamanda o idealleri günümüzde de yaşatmayı hedefliyor.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun sevenleri ve onu destekleyen seçmenler, belli bir ideolojik ve duygusal bağa sahip. Yavuz Alioğlu da bu mirası devam ettirerek, onları kendi partisine çekmeyi, partinin tabanını genişletmeyi ve o değerleri günümüze taşımayı amaçlıyor diyebiliriz.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun sevenleri, 2024 seçimlerinde genel olarak Büyük Birlik Partisi’ni desteklemeye devam ettiler. Özellikle bazı bölgelerde BBP adayları, Cumhur İttifakı lehine adaylıktan çekilerek desteklerini gösterdiler. Yazıcıoğlu’nun mirası bu parti üzerinden sürdürülüyor.

Olası seçim tarihi olan 2028 seçimlerinde Muhsin Yazıcıoğlu’nun sevenleri Anahtar partisine destek verir mi bunu da bekleyip göreceğiz.