Bugün, 10 Kasım 2025 Pazartesi

Mahkeme CHP davasını ret etti

Mahkeme CHP davasını ret etti

Tarih: 24.10.2025 11:36 Güncelleme: 24.10.2025 20:45
Mahkeme CHP davasını ret etti

TRHT ANKARA: Cumhuriyet Halk Partisi’nin 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025 tarihli 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan dava Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ret edildi.

Davacılar, “delege iradesinin sakatlanması”, “oylamaya hile karıştırılması” gibi iddialarla bu kurultayların “mutlak butlan” kapsamında yok hükmünde sayılması yönünde talepte bulunmuşlardır.

Mahkeme sürecinde, davanın esasına dair delillerle beraber, önceki ve sonraki kurultaylara ilişkin delege listeleri, ilgili belgeler talep edilmiştir.

CHP avukatları, süreç içerisinde “bu tür iptal davalarının süre yönünden hak düşürüme ya da muhtemelen hak ehliyeti bakımından sorunlu olduğunu” savunmuşlardır.

Mahkeme kararında davanın artık “konusuz kaldığı” değerlendirilmiştir; çünkü söz konusu kurultaydan sonra yeni bir kurultay yapılmış olması gibi gelişmeler de süreç üzerindeki etkileri doğurmuştur.

Kurultayların geçerliliği mahkeme tarafından onaylanmış hale gelmiştir.

İptal kararı çıkmadığı için parti içi yönetim ve karar organları bakımından mevcut durum korunmuş sayılmaktadır.

Ancak kararın gerekçeleri (“husumet yokluğu”, “konusuzluk”) hukuki anlamda tartışma yaratabilecek niteliktedir; yani mahkeme, iddiaları esaslı olarak inceleyip “usulsüzlük var” dememiş, aksine prosedür açısından davanın kabul edilebilir şartları taşımadığı kanaatine varmıştır.

1. Davacılar Açısından (Kurultay İptali Talebi Neden Gündeme Geldi?)
Temel İddialar

Davacılar (CHP üyesi bir grup delege), 38. Olağan ve 21. Olağanüstü Kurultaylarda: Delege listelerinin usulsüz biçimde değiştirildiğini, Bazı delegelerin oy kullanma hakkının engellendiğini, Oylama sırasında kamera, telefon ve sayım güvenliği konusunda ihlal yaşandığını, Özellikle genel başkanlık seçimi sürecinde sonuçlara müdahale olabileceğini
iddia etti.

Bu iddialar, özellikle 2023 kurultayında Özgür Özel’in genel başkan seçildiği döneme ilişkindir. Bazı eski delegeler, “Kemal Kılıçdaroğlu lehine veya aleyhine baskı yapıldığı” yönünde beyanlar da sunmuştu.

Hukuki Dayanak Davacılar, Türk Medeni Kanunu’ndaki dernek hükümlerine (CHP, tüzel olarak bir “dernek” statüsündedir) dayanarak: “Kurultayda usul veya esas yönünden sakatlık varsa, kararlar yok hükmündedir veya iptal edilebilir.” görüşünü ileri sürdüler. Ama bu tür davalarda süre, ehliyet ve menfaat şartları çok önemlidir.

2. Mahkemenin Reddetme Gerekçesi
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı iki temel nedene dayandı:
a. Aktif husumet yokluğu
Mahkeme, davacıların “doğrudan ve güncel menfaatinin” bulunmadığına hükmetti. Yani, davacılar kurultayda delege olsalar bile, kurultaydan sonra yeni organlar seçildiği ve sonraki kurultaylar yapıldığı için artık “hak ihlali güncel değil” dedi. Bu, “artık mağduriyet kalmadı” anlamına gelir.
b. Davanın konusuz kalması Kurultaydan sonra: Yeni kurultay (21. Olağanüstü Kurultay) yapılmış, Parti yönetimi yeniden şekillenmişti.
Bu nedenle mahkeme, “davanın konusuz kaldığı, dolayısıyla karar verilmesine yer olmadığına” benzer bir usul gerekçesiyle reddetti. Mahkeme, “kurultay hukuken yanlış mıydı?” sorusuna girmedi.
Sadece “artık incelenmesi anlamlı değil” dedi.

3. Kararın Siyasi ve Hukuki Sonuçları
Alan Etki Açıklama Parti içi siyaset Statüko korundu Özgür Özel ve mevcut PM’nin (Parti Meclisi) meşruiyeti yargı tarafından dolaylı biçimde teyit edilmiş oldu. Davacılar Hukuki yollar tükenmedi Davacılar kararı istinaf edebilir (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi). Ancak aynı gerekçelerle sonuç değişmeyebilir.
Kamuoyu algısı İkiye ayrılabilir Bazı kesimler “yargı siyasete karışmadı” derken, bazıları “esas incelenmeden reddedildi” eleştirisi yapıyor. Yargı içtihadı açısından Önemli örnek Siyasi partilerin kurultaylarına yönelik davalarda mahkemeler genellikle “parti içi demokrasiye karışmama” eğilimindedir. Bu karar da aynı çizgide.
 

4. Analitik Değerlendirme
Mahkeme açısından isabetli yön: Usul yönünden değerlendirme tutarlı: Kurultay sonrası yeni süreçler varsa, “konusuzluk” ilkesi yerinde. Parti içi özerklik korunmuş oldu. Bu, Anayasa’daki “siyasi partilerin demokratik iç işleyişi” ilkesine paralel. Eksik görülen yön:“İddiaların esası” hiç incelenmedi. Yani kurultayda gerçekten usulsüzlük var mıydı, kanıtlar neydi — buna dair bir hüküm verilmedi. Bu da kamuoyunda “yargı siyasi partilerin iç işleyişini denetlemiyor” algısını güçlendirdi.

Sonuç: Mahkeme, CHP’nin 38. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemini esas yönünden değil, usul yönünden reddetti. Bu karar, partinin mevcut yönetimini hukuken güçlendirirken, davacıların iddialarını fiilen boşa çıkardı.
 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.